Saturday

slaap!



genellikle iyimser başlayan ama gereksiz varoluş sorunları ve kendime acımayla sona eren düşünceler. her şeyin planlanmış olduğu bir geleceği hedeflememek iyidir. hiçbir ilişki sonsuzluk sözü veremez. çocuk mu? hayır, teşekkür ederim. ya bir iş? bunda bir sorun yok. sahip olduğum diplomalar, mizahçı ruhum, becerilerim, sırlarım, korkularım. hiç kimseyi gerçekten sevmiş miydim? yıllardır, inatçı bir şekilde ve kızgınlıkla sadece kendime bakmıyor muydum?

bazen sabaha karşı kendimden geçer gibi oluyorum, kendimi uyku ile uyanıklık arasındaki yerde buluyorum; ancak burası rüyalar ülkesine çok uzak. sıcak ballı süt, nefes alma alıştırmaları, minik pembe haplar, esrarlı bir sigara, bir şişe şarap, bir sürü kitap.

ve sonrası ise, öylesine bir hayat.

No comments: